Anlamı
1) bir kap dolusu gerekli miktar (örn. fincan dolusu, kaşık dolusu, vs.), bir içimlik miktar (‘no’ edatı alabilir) [isim, zarf, na-sıfatı]
2) dolu [na-sıfatı]
3) bir kalamar, ahtapot, yengeç, vs. bir bot, kayık [isim]
4) tamamen, tamamıyla, tam kapasite (‘no’ edatı alabilir) [zarf, na-sıfatı]
5) çok, epey, hayli
6) hepsi … , tümü … [isim (son ek), zarfsal isim]
Meaning
1) amount necessary to fill a container (e.g. cupful, spoonful, etc.), drink (usu. alcoholic) (May take the particle ‘no’) [noun, adverb, na-adjective]
2) full [na-adjective]
3) one squid, octopus, crab, etc., one boat [noun]
4) fully, to capacity (May take the particle ‘no’) [adverb, na-adjective]
5) a lot, much
6) all of …, the entire … [noun (suffix), adverbial noun]